Çocuk ve Resim
Çocuk ve Resim | |
( 13 Ocak 2009 ) | |
Çocuklar büyüyüp,olgunlaştıkça resimleri daha ayrıntılı, oranlı ve gerçekçi olur. Her yaş dönemi resimlerinin belirgin özellikleri vardır. |
|
1-KARALAMA DÖNEMİ (1-4)YAŞ ARASI Çocuklar bu yaşlar arasında gelişi güzel çizimler yaparlar. Resimler daha çokoyun amaçlıdır. Çizgiler,tren rayı vb. dir. 2-ŞEMA ÖNCESİ DÖNEM (4-7) YAŞ ARASI Üç yaş çocuğu tipik yuvarlak kafa çizebilir. İnsan çiz değince baş ve ayaklarıolan insan çizebilirler. Yüz hatlarını belirleyebilir. Dört yaş çocuğu kollarıve bacakları olan çöp adam çizebilirler. Beş yaşındaki çocuğunun yaptığı insanve evler daha belirgin olmaktadır. Altı yaş çocuğunun yaptığı resimler de artıkyavaş yavaş konuda vardır. Resimlerde yer zemini çizgisi mevcuttur. Resimlerdesaydamlık da vardır. Örneğin ev çizimlerinde evin içindeki eşyalarındaçiziliyor olması gibi. RENKLERİN ANLAMLARI (4-7) YAŞARASI Dört beş yaşlarındaki çocuklargenelde renk ayrımı yapmadan resmi boyarlar. Bu yaşlarda ana ve ara renkleriöğrenebilirler. Mutlu resimlerde genelde sarı renk, üzüntülü resimlerde geneldekahverengi renk daha ağırlıktadır. Unutulmamalıdır ki çocuk hangi rengiseviyorsa, resimlerde ağırlık o renge doğrudur. Resimlerde ağırlık kırmızırenkse iddiacılığı ve saldırganlığı temsil eder. Pembe, sarı, turuncu……gibisıcak renkleri seçen çocuklar sevecen, uyumlu, işbirlikçi……dir. Siyah,mavi, yeşil, kahverengi gibi soğuk renkleri seçen çocuklar, baskıcı aileortamında yetişen iddiacı, çekingen, güçlükle kontrol edilen, uyumsuz, gerçekduygularını bastıran …. çocukları temsil edebilir. 3-ŞEMATİK DÖNEM (7-9) YAŞLAR ARASI Resimler daha belirgin ve ayrıntılıdır. İlk bakışta resmin ne olduğu kolaylıklaanlaşılabilir. Resimler daha gerçekçidir. Resimde mekansal ilişki vardır.Çocuklar yer çizgisi kullanırlar. Yer çizgisi çocuğun kendisi ve çevresiyleolan ilişkinin boyutunu temsil eder. Bu dönemde kuşbakışı resim çizimleriağırlıktadır. 4-GERÇEKÇİLİK DÖNEMİ (9-12)YAŞLAR ARASI Bu dönemde resimlerde daha ayrıntılı çizimler ve gerçekçi bir yaklaşım görülür.Resim konularında kızlar ve erkekler arasında farklılıklar gözlemlenir. Kızçocukları daha çok bebek resmi,portreler,elbiseler…erkek çocukları ise araba,gemi, uçak…çizerler. Resimleri beğenmeme, aşırı hassasiyet ve kendini ifadegüçlüğü görülür. 5-DOĞALCILIK DÖNEMİ(12-14)YAŞLAR ARASI Nesneler orantılıdır. Resimler perspektiftir. Yakın çevrede gördüğü objelerinorantılarını, boyutlarını ve derinliklerini çizgileriyle yansıtmaya çalışır.Renkleri ise en iyi şekilde kullanırlar. ZİHİNSEL YETERSİZLİĞİ OLAN ÇOCUKLARIN RESİMLERİ Resimlerde belirgin herhangi birkonu yoktur. Plansızdır. Yaşıtlarının resim özelliklerinden oldukça gerilikgösterir. Resim cılız ve ilkeldir. Çoğunlukla kağıda resim yerine çeşitlikaramalar yaparlar. Ayrıntılar bulunmaz. Örneğin insan resmi çiz dediğimizde sadecesınır belirten bir çizgi çizilir. Gözler, ağız, burun vs. çizilmez. Evçizdiğinde çatısı kapısı, bahçesi başka bir yere çizilir. Çocukta resimleriters çizme sıklıkla karşılaşılıyorsa öğrenme güçlüğü çekebileceğidüşünülebilir. Örneğin ağaçların ters çizilmesi gibi. ÜSTÜN YETENEKLİ ÇOCUKLARIN RESİMLERİ Üstün kabiliyetli kişi diğer insanlardan farklı düşünebilme davranabilmekabiliyetine sahiptir. Resimlerde dikkati çeken ortak özellikler kısaca,akranlarından üstün bir performans göstermeleri, farklı kavramlar arasındamantıklı ilişkiler kurabilmeleri, gelişmiş hayal gücü, çizilen figürlerinhareket halinde olabilmesi, renklerin genelde canlı olması kağıdın tamamınınkullanılması gibi…… UNUTULMAMALIDIR Kİ ÇOCUĞUN PSİKOLOJİK ÖZELLİKLERİNİ YANSITAN RESİMLER OKUL FOBİSİ : Resimlerde aile bireyleri ağırlıklı olarak çizilir.Okul ,öğrenci resmi çizmek istemezler. Ev ve evde mutlu çocuk resimleriçizerler. Resimler saydamdır. GÜVENSİZLİĞİ YANSITAN RESİMLER: Kağıdıntamamı kullanılmaz, boşluklar fazladır. Çizimler yarımdır. Küçük figürler çizmeve kağıdın bir bölümünü kullanma eğilimindedirler. İnsan figürlerinde el veayakların çizilmemiş olması güvensizliği ve çevreye uyumda yaşanılan güçlüğü,iletişim eksikliğini, paylaşım azlığını, kendinden başka insanlarla birlikteolmamayı, bencilliği de ifade etmektedir. Güvensiz çocuğun resimlerindekiçizgiler daha çok silik ve kesik kesiktir. HİPERAKTİF ÇOCUKLARIN RESİMLERİ: Taşkınve çok renkli resim çizerler.Gerilimli oldukları için genelde karalamayı tercihederler ve resimleri hep yarım kalır. Çizdiklerinde ise resimleri çok büyükolur. CİNSEL KİMLİK KARMAŞASI : Anneve babaya aşırı yaklaşılması, zıt cinsel kimlikte çizimlerde yoğunlaşma, evresimlerinde yatak odasının çizimi, etek giyen, çocuk emziren baba, ava gidensakal bırakan anne figürlerinin çizilmiş olması bize bazı ipuçları vermektedir. AİLEDE İLETİŞİM KOPUKLUĞU VE PROBLEMLERİN OLDUĞUNU İFADE EDEN RESİMLER Ailedeiletişim kopukluğu, aileyi konu alan resimlerde açıkça görülmektedir. Resimdeaile üyelerinin birinin veya birkaçının eksikliği.. ,(annenin,babanın,kardeşlerin,aile içinde yaşayan diğer fertlerin hala, amca,dede, ninenin ….. çizilmemiş olması ) Aile fertlerini çizmeyi ret etmesi,ebeveyn figürlerinin olmaması parçalanmış aileyi, sevgi eksikliğini, anne babave çocukların arasına nesnelerin yerleştirilmesi, aile bireylerinin arasınaköprü, gökdelen evler, yol, ırmak, ağaçların…………….. çizilmesi,iletişim problemlerinin bir göstergesi olarak kabul edilebilir. RESİMLERDEKİ FİGÜRLERİN ANLAMLARI İNSAN FİGÜRÜNDEKİ KISIMLARIN ANLAMLARI Büyükveya çok küçük kafanın çizilmesi zihinsel aktivite de problemlerin olduğunu,zihinsel geriliği ifade eder. EV FİGÜRLERİNİN YORUMLANMASI Ev,çocuğun duygusal yaşamının oluştuğu merkezdir. Evin saydam olarakçizilmesi,yaşamı canlılığı, içini göstermeyen duvarların çizilmiş olması isekaramsarlığı, yaşam ifadesindeki güçlükleri, kendini anlatmakta karşılaşılanzorlukları ifade etmektedir. Yüksek binalar ve gökdelenler, çocuktaki özlem ve komplekslerin, gerginliğinyansımasıdır . Ezilme ve başkaldırı vardır. ÇOCUK RESİMLERİNİN GENEL OLARAK YORUMLANMASINDA DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR Çocuğun bize kendisini yansıtmasıve olaylar hakkında duygu ve düşüncelerini ifade etmesinde, yalın bir anlatımaracı olan resmin önemi büyüktür. Resim etkinliğinin aynı zamanda sözsüz dilioluşturması ve bu yolla anlatımın kolay olması, yaşı ve kişilik özelliklerinedeniyle sözlü iletişim kurmakta güçlük çeken çocukları tanımada da önemli birteşhis aracı olmasını sağlamaktadır. Çocuk resimlerini yorumlarken, dikkat etmemiz gereken bazı önemli noktalarbulunmaktadır. Konu seçimi yapmadan haydi bakalım bize bir resimçiz dediğimizde, çocuk ilgi ve ihtiyaçları doğrultusunda içinde yaşadığıpsikolojik duruma uygun ve hayal gücünün de etkisiyle resim çizebilir. Serbestkonu verdiğimizde çocuğun çizmiş olduğu resimdeki tema da çok önemlidir. Unutulmamalıdır ki, resim değerlendirilmesi projektif bir tekniktir. Yorumlar,yorumlayana göre değişkenlik gösterebilir. |
Çalışan Anneler İçin Çocuk Bakıcısı Seçimi
Çalışan Anneler İçin Çocuk Bakıcısı Seçimi | |
( 13 Ocak 2009 ) | |
Ailedeki herkesin çocuğunuzun bakıcısına sevgi ve saygıyla yaklaşmasını sağlayın. Bu kişinin en kutsal mesleklerden birini icra ettiğini herkese hatırlatın |
|
Çocukları için doğru çocuk bakıcısını bulmak anne-babalar için en zor deneyimlerden biridir. Çocuklarını çalışarak büyüten anneler, çocuklarını bir bakıcıya emanet etmenin yaşamlarındaki en zor tecrübelerden biri olduğunu söylerler. Aileler, çok zor olan çocuk bakıcısı arayışı ve doğru bakıcıya karar verme süreçlerinde belli noktalara dikkat ederlerse kendileri ve çocukları için en sağlıklı seçimi kolaylıkla yapabilirler. Öncelikle, aileler, çocuk bakıcısı aramaya başlamadan önce bakıcıda aradıkları özellikleri ve bu özelliklerin önem derecelerini belirlemeliler. Bakıcıyı hangi kanaldan bulmak istediklerine karar verdikten sonra, kendilerine aracılık yapan kişilerle de aradıkları temel özellikleri paylaşmalılar. Anne-babalar, çocuk bakıcısı ile görüşmeyi birlikte yapmalı, bakıcının ne zaman çalışmaya başlayacağına, bakıcının iş tanımına ve bakıcıdan neler beklediklerine birlikte karar vermelidir. Bakıcı arayışına girmeden önce, çocuğa akrabalardan birinin bakıp bakmaması konusu konuşulmuş ve bu konudaki kesin karar da verilmiş olmalıdır. Bazı eşler bu konularda birbirleriyle yeterince açık konuşamamaktadır. Eşlerden biri çocuğuna bakıcının bakmasını uygun bulurken, bir diğeri çocuğa annesinin bakmasını isteyebilir; bu gibi kararlar bakıcı arayışı başlamadan verilmelidir. Bu konular önceden konuşulmazsa, karar verme sürecinde veya bakıcıyla görüşme sırasında gönülsüz eş nedeniyle anlaşmazlık yaşanabilir. Çocuğa bakmasına karar verilen kişi bir akraba olabilir, bu durumda aşağıdaki koşulların karşılanmasına dikkat edin; Bu kişinin çocuğunuza bakmaya gerçekten gönüllü ve uygun olduğundan emin olun, Çocuğunuza bakmasına karar verdiğiniz kişinin normal koşullarda çocuğunuz 3 yaşına gelene kadar sizinle çalışmayı düşünüp düşünmediğini öğrenin. Böylece, çocuğunuz kreş yaşına gelene kadar bakıcı değiştirmek zorunda kalmazsınız. Çocuğunuza bakacak kişi akrabanız da olsa bunu onunla konuşmalısınız; çünkü çocukların sık bakıcı değiştirmeleri doğru değildir. Çocuk yetişkine bağlanır ve onunla duygusal bağ kurar, bebeklik döneminde sık sık değişen bakıcılar çocuğun psikolojisi açısından sağlıksızdır. Ayrıca, her defasında yeni birine alışmaya çalışmak çocuk için de, anne-baba için de yorucudur. Her ailenin çocuklarına bakıcı ararken belirledikleri özellikler farklıdır, ancak, ailelere hatırlatma olması bakımından, çocuk bakıcısı ararken dikkat edilmesi gereken noktalar aşağıdaki gibi sıralanabilinir; Temiz, düzenli ve dürüst olmasına, Çocuğunuza bakmasına karar verdiğiniz kişinin çocuk bakıcılığı için gerçekten yeterli ve uygun olduğundan emin olun. Bunun için gerekirse, bu konuda çalışan, kişillik testleri uygulayan veya çocuk bakıcılarıyla görüşmeler yapan bir psikologdan yardım alabilirsiniz. Koşullarınız gerektirmiyorsa, bakıcının yatılı kalmasını talep etmeyin. Bakıcının yatılı çalışması gerekiyorsa, çocuğunuzla akşamları siz ilgilenmeye çalışın. Çalışan kişinin sosyal ortamından ve ailesinden sürekli ayrı kalması onun sağlığı açısından çok sağlıklı değildir. Bakıcının çalışma düzenini ve iş tanımını önceden belirleyin, çocuğunuzun bakımı ve eğitimi ile ilgili tüm beklentilerinizle birlikte açık bir şekilde ve anne -baba biraradayken konuşun. Bakıcıdan performansının üzerinde beklentilerinizin olmamasına dikkat edin, ona kendi evindeki gibi rahat edebileceği bir ortam yaratmaya çalışın. Ailedeki herkesin çocuğunuzun bakıcısına sevgi ve saygıyla yaklaşmasını sağlayın. Bu kişinin en kutsal mesleklerden birini icra ettiğini herkese hatırlatın. Çalışan bir anneyseniz, işe başlamadan önce yeterli bir süre çocuğunuza bu kişiyle birlikte bakın. Çalışmaya başlamadan önce aşamalı olarak günün belirli saatlerinde evden uzaklaşarak çocuğunuzu bu uzun süreli ayrılığa yavaş yavaş alıştırın. Birlikte çalıştığınız kişiyi yeterince tanımadan çocuğunuzu bırakmak zorunda kalırsanız, sık sık evinizi arayarak evde herşeyin yolunda olduğundan emin olmaya çalışabilirsiniz veya komşularınızdan, akrabalarınızdan birinden arada bir eve uğramasını rica ederek çocuğunuzu kontrol etmelerini rica edebilirsiniz. |
Çocuklarda Panik Atak
Çocuklarda Panik Atak | |
( 13 Ocak 2009 ) | |
Cocuklar bu atakları yasaa korkusu yüzünden okula gıtmek ve dıs mekanlara cıkmak istemezler, evde kalmayı tercih ederler. Dolayısıyla okul korkularının ardında bu tip sikayetlerin olup olmadıgı degerlendirilmelidir |
|
Panik atak kaygının endişenin motor ve fiziksel faaliyetlere yansımış şeklidir. Düşünce biçimleri tarafından harekete geçirilen kaygı aniden beliren bir takım fiziksel şikayetlerle kendini gösterir. Dolayısıyla panik atak birden beliren şikayetler ile kaygının diğer şekillerden farklıdır. Cocuklar da da gözlenebile panik atak şikayetleri yetişkinlerle aynıdır. Ancak aynı depresyonda olduğu gibi bu tanı öncesinde de çocugun bu şikayetleri ebeveynlerinden gözlemleyerek ögrenip ögrenmedigini sorgulamak gerekir. Belirtiler: · hızlı nefes alıp verme bu sikayetlere ek olarak , · yogunlasan atakların kalıcı olacagını dusunme Cocuklar bu atakları yasaa korkusu yüzünden okula gıtmek ve dıs mekanlara cıkmak istemezler, evde kalmayı tercih ederler. Dolayısıyla okul korkularının ardında bu tip sikayetlerin olup olmadıgı degerlendirilmelidir. Bu sikayetlere sahip olan cocukların en kısa zamanda cocuk psikiyatristine goturulmeleri gerekir. Uzman aileyle beraber sikayetlerle nasıl baş edilebilecegini arastırır. |
Agresif Çocuklarla Başetme Yolları
Agresif Çocuklarla Başetme Yolları | |
( 13 Ocak 2009 ) | |
Çocuklar onlara ilk anda hoş gelen, heyecanlandıran, gücünü ortaya koyan şeyleri yapıp denemek isterler. |
|
Çocuklar onlara ilk anda hoş gelen, heyecanlandıran, gücünü ortaya koyan şeyleri yapıp denemek isterler. Vurmak, ısırmak, saçından çekmek caziptir, heyecan vericidir; güçlü olduğunu, kuvvetini, elinin çabukluğunu göstereceği yollardır bunlar. Şüphesiz bir- iki yaşındaki bir çocuk altı yaşındaki bir komşu kızının saçını çekiyorsa konu olmaz. O henüz bu yaşlarda başka çocukların hislerini anlayamaz, kendini onun yerine koyamaz. Bu nedenle de yetişkinler dikkat etmeli ve onu engellemelidir, engelleyebilmek için mümkün olduğunca göz önünde olmalıdır. Zamanla düzelir Dikkat çekmek isteyebilir Fiziksel gücünü göstermek için Okul çağında daha fazla görülüyor Şiddeti normal görmeyin Böyle bir durumda ilk önce kavga edilenle ilgilenin Her zaman saldıran rolünü üstlenmemeli Sorunları grup içinde çözün |
Büyükanne ve Büyükbabanın Önemi
Büyükanne ve Büyükbabanın Önemi | |
( 13 Ocak 2009 ) | |
Annenin çalışması, diğer fiziksel yakınmaları, çocuktan kısa süreli ayrılmaları. İlk yıl içinde temel bakım veren kişiden uzun süreli ayrılmaları önermiyoruz. |
|
Çocuk psikiyatrisinde bebeğin psikososyal ya da psikoseksüel gelişimi göz önünde bulundurulduğunda; ilk 9 ay (ortalama ilk yıl) içinde bebeğin “Temel bakımı veren bir kişi” ile sürekli, tutarlı ve karşılıklı güvene dayalı doyurucu ilişkisinin önemi konusunda fikir birliği vardır. Burada özel bir kişi verilmemektedir. Genellikle annenin fiziksel ve ruhsal sağlığı ile ilgili önemli bir sorun yoksa temel bakımı veren kişi annedir ve bebek için yaşamın ilk yılında anne ile olan ilişki önemlidir. Gebelik, doğum ve doğum sonrası anne sağlığı ile ilgili olası sorunlar yanında bu döneme özgü ruhsal bozukluklar göz önüne alındığında temel bakım veren kişinin her zaman anne olamadığını biliyoruz. Bu dönemdeki ruhsal sorunlardan; annenin gebelik öncesi ruhsal sorunlarının alevlenmesi, annelik hüznü, postpartum depresyon ya da psikoz gibi bozuklukları bebeğe bakım vermesini kısa ya da uzun süreli engellemektedir. Bu durumlarda Temel bakım veren kişinin çocuğu gerçekten seven ve ona bağlanacak bir kişi olması gerekmektedir. Bu da kan bağı olan bir yakın olmalıdır. Annenin çalışması, diğer fiziksel yakınmaları, çocuktan kısa süreli ayrılmaları. İlk yıl içinde temel bakım veren kişiden uzun süreli ayrılmaları önermiyoruz. Bebekte nesne sürekliliği oluşmadığından, annenin ayrılması ve yeniden döneceğine ilişkin zihinsel-psikososyal gelişim yoktur. Bu dönemde annneden ayrılan süreye göre çocukta çeşitli belirtiler görülmektedir. Özellikle hastaneye yatışlarda bilindiği gibi yuva hastalığı ya da anaklitik depresyon adını verdiğimiz ağır depresyon tablosu oluşabilmektedir. Bu dönemlerde de çocuğun kısa süreli bakımında büyük anne babalar devreye g,rebileceklerdir. Çocuk 9 aydan sonra anne babadan kısa süreli ayrılabilmekte ancak kreş gibi okul öncesi kurumlara uyum sağlayabilmek için gerekli sosyalleşmeyi yaklaşık 2.5-3 yaşında kazanmaktadır. Çalışan anne babaların giderek arttığı çevremizde kreşe kadar olan dönemde çocuğun bakımı ile ilgili sorun ortaya çıkmaktadır. Şimdiye kadar olan deneyimlerimizden; bu dönemde sıklıkla bakıcı anne ya da ablaların devreye girdiğini biliyoruz. Sizlerin sıklıkla tanık olduğunuz kaza ve yaralanmalar bu dönemde olmakta, çocuğun dil ve motor gelişim gibi birçok alandaki gelişimi bu bakıcılar tarafından karşılanamamakta, hatta çocuklar kontrol edemediğimiz bu ilişki sırasında çeşitli ihmal ve istismarlarla karşı karşıya kalmaktadırlar. Kendini koruma ve ifade etmeden yoksun olan bu yaş grubunda da bu ara bakımın çocuğu sevebilecek kan bağı olan kişilerce verilmesini öneriyoruz. Sosyalleşmeye geçmede büyükanne/babalar bu dönemde önemlidir. Anne babadan çok yabancı olmayan, tanık yüzlere geçme çocuğun uyumunu artıracaktır. Bunun dışında ilk çocuklarına kavuşan deneyimsiz anne baba için bu dönemi yaşamış kişilerin deneyimleri de yararlı olabilir. Ancak bu sayılan olumlu katkılar yanında geçmişle ilgili aktarılan ve bilimsel olmayan büyükanne/baba deneyimlerinin çocuğun fiziksel sağlığı ile ilgili olumsuzlukları tartışılabilir. Bu çocuk yetiştirme ve psikosoyal gelişiminde de karıştırıcı olabilmektedir. Özellikle aile terapistlerinin üzerinde durduğu; anne baba için bağımsızlığını kazanmış ve yeni bir ev kuracak olgunluğa gelmiş bireyler değillerse, büyükanne/baba için de yetiştirilen neslin evden ayrılmalarını kabullenecek olgunlukta değillerse iki ayrı ev hiçbir zaman oluşamıyor ve bireysel ya da eskilerden gelen özellikler farkında olmadan bebek anne-baba ilişkisine aktarılabiliyor. Bunun sonucunda çocuğa farklı tutum ve mesajlar aktarılmaya başlıyor. Disiplin sorunları (bir yanda disiplin verilmeye çalışılırken diğer yanda hoşgörü, tolerans), çocuk üzerinden aktarılan olumsuz duygu ve düşünceler (annen beceriksizin teki, baban kızıma uygun biri değil) buna örnek verilebilir. Disiplin dışında çocuğun özdeşimi, olumlu annebaba çocuk ilişkisinin bozulması gibi Büyüklerin çocuğun gelişimi üzerine etkisinde şu özelliklerin de etkisi olduğunu düşünüyoruz: Birlikte ya da ayrı yaşama (çekirdek-geniş aile), Büyüklerin fiziksel sağlığı (hastalıkları, kayıpları ve çocuğa gelişim dönemine göre etkisi), Anne babanın ekonomik bağımsızlığı ya da büyüklere bağımlılığı. Boşanma sonucu dağılan ailelerde anne babadan biri çocukla yaşamakta ve diğer ebeveyn aralıklı çocuğu görmektedir. Böylesi ayrılıklar sıklıkla ayrılan eşler için travmatik olmakta ve eşler anne ya da babaları ile birlikte yaşamaya başlamaktadırlar. Bu ailelerde diğer ebeveynin yerine sıklıkla büyük anne ya da büyükbaba girerek anne ya da baba rolü üstlenmektedirler. Çocuğun gelişim dönemine göre birçok olumsuzluk başlamaktadır. Günümüz toplumunda giderek çekirdek aile (anne, baba ve çocuklar) yaşantısına geçiş olduğu için büyükanne/ babaların bu karıştırıcı etkileri giderek azalmaktadır. Bakıcılar, öğretmenler ve komşular gibi çocuğun yaşantısında kısa süreli etkileri olabilecek diğer karıştırıcılardır. Anne baba ve çocuktan oluşan aile içinde çocuğun gelişimi destekleniyor ve bu karıştırıcılar kısa süreli ya da kontrol edilebilir düzeyde kalıyorsa çocuğun ruhsal gelişimi açısından olumsuz ve kalıcı etkilerini görmüyoruz. |