

İkinci kez anne baba olmaya hazırlanan ebeveynlerin en büyük endişelerinden biri ilk çocuğunu bu sürece hazırlamaktır.
*Çocuğu yeni doğacak kardeşe nasıl hazırlamalıyız?
*Bu süreçte çocuğa ne söylemeli ne söylememeliyiz?
*Peki ne zaman açıklamalıyız?
*Kardeşiyle ilk buluşma ne zaman ve nerede olmalı?
*Kardeş kıskançlığı oluşmaması için ne yapmalıyız?
Haydi gelin bu soruların cevaplarına hep birlikte göz atalım.
Kardeş deneyimini çocuk için olumlu hale getirmek ebeveynlerin elindedir. Bu yepyeni süreci çocuğa açıklarken ebeveynin tavırları, davranışları çocuğun konu ile ilgili hissedeceklerine yön verecektir.
İlk olarak doğru zamanı seçmek oldukça önemlidir. Öncelikle hamileliğin riskli döneminin atlatılmış olması daha doğrudur. Yani hamileliğin üçüncü ayının bitimi uygun zaman olacaktır.
Konuşmayı yaparken çocuğun en güvendiği ortamda yani evinde olmak onun daha iyi hissetmesini sağlayacaktır. Bu konuşmayı anne, baba ve çocuk olarak yapmak en doğrusudur. Ayrıca çocuğun huzurlu ve sakin bir anında olduğundan emin olunmalıdır. Ebeveynin rahat tavırları çocuğa güven verecek ve kaygılanmasını engelleyecektir. Bu konuşma esnasında seçilecek cümleler çocuğun yaşına, gelişim seviyesine, anne ve babasıyla olan dinamiğine göre değişkenlik gösterecektir.
Dikkat edilmesi gereken noktalar;
*Çocuğun, kardeşin gelmesiyle beraber hayatının tamamen değişeceği algısına kapılmadığından emin olunması,
*Ebeveynin çocuğa, kardeşi olduğunda da onu aynı şu anki kadar seveceği mesajını net bir şekilde vermesi,
*Eğer çocuk olumsuz bir tepki verirse, ebeveynin bu kararın anne ve babaya ait olduğunu söylemesi.
Hamilelik süresi boyunca çocuğu yavaş yavaş doğumdan sonra yaşanacaklara hazırlamak gerekir. Kardeş geldiğinde, beklemediği şeylerle karşılaşan çocuğun yaşayacağı adaptasyon sorununu ve vereceği tepkileri önlemek açısından bu oldukça önemlidir. Bebek yeni doğduğunda bakıma muhtaç olacağı, dolayısıyla annenin bebekle zaman geçireceği, konuşamadığı için kendini ifade etmek istediğinde ağlayacağı gibi konularda hazırlanmalıdır. Bu da çocuğun kendi bebeklik sürecini hatırlatarak yapılabilir. Doğumdan itibaren bebeklik fotoğraflarını göstererek, sürecin nasıl işlediği ve adım adım neler yaşanacağı çocuğa kendi deneyimleri üzerinden aktarılmalıdır.
Ayrıca bebek hazırlıklarına çocuğu dahil etmek oldukça önemlidir. Fikrinin sorulması onu önemli hissettirecek ve kardeşini sahiplenmesi konusunda faydalı olacaktır.
Doğum zamanı yaklaşırken; doğum ve hastane süreçleri hakkında çocuğu hazırlamak gerekir. Hastaneye gidileceği, kalınacaksa ne kadar süre kalınacağı, bu süreçte kendisinin nerede ve kiminle kalacağı konusunda çok net bilgilendirilmelidir. Ayrıca eğer soru geliyor ise gelişim seviyesine uygun şekilde doğum biyolojik açıdan da çocuğa anlatılmalıdır.
Kardeşle ilk tanışma çok gecikmeden gerçekleşmelidir. Bu süreç doğumun şekli, annenin sağlık durumu vs gibi etkenlere bağlıdır. Önemli olan kısım, çocuğun annesini hasta, bitkin ve yorgun görmemesidir, bu kardeşi suçlamasına yol açabilir. Bu sebeple anne toparlandıktan sonra ilk buluşma gerçekleştirilmelidir. Çocuğun kardeşiyle ilk tanıştığı an; anne, baba ve bebek olan odaya girmesi şeklinde olmamalıdır. Anne, baba ve büyük çocuk bebeğin odaya gelişini beraber beklemelidir. İlk anda vereceği olumsuz tepkilerin bastırılmaması, duygularını ifade etmesine izin verilmesi önemlidir. Hemen bir oyun arkadaşı bekleyen çocuk hayal kırıklığına uğrayabilir. Fakat süreç konusunda iyi aktarım yapılmış bir çocuğa ufak hatırlatmalar yapıldığında daha kolay anlayacak ve başa çıkacaktır.
Doğumdan sonraki süreçte dikkat edilmesi gereken en önemli nokta çocuğun hayatında çok fazla değişiklik olmamasıdır. Büyük ölçüde rutinlerin devam etmesi sağlanmalıdır. Doğumdan sonra bebek ile anne daha çok vakit geçireceği için doğumdan önce büyük çocuk ile ilgili bazı bakımları baba üstlenmelidir. Bunun doğumdan sonra değil, doğumdan önce yapılması önemlidir.
Doğum sonrası gelecek misafirlerin de doğru yönlendirilmesi gerekir. İyi niyetle de olsa çocuğa söylenebilecek bazı kalıplaşmış cümleler onun bu sürecini olumsuz yönde etkileyebilir. “Artık büyüdün, abi/abla oldun.”veya “Pabucun dama atıldı” gibi cümlelerin yöneltilmesi engellenmelidir. Çocuğun kardeşin gelmesiyle çocukluğu elinden alınmış ve artık daha az sevildiği hissine kapılmaması açısından son derece önemlidir.
Kardeş sürecinde en büyük yanılgı çocuğun kardeşten olumsuz etkilenmesini engellemek için sınırların esnetilmesi ve aşırı hoşgörü göstermektir. Bu tarz bir yaklaşım kesinlikle süreci olumsuz yönde etkileyecektir. Bebekten önce nasılsa aynı şekilde hayata devam etmek en doğrusudur.
Başka bir yanılgı ise; bebeği kötülemenin büyük çocuğa kendini iyi hissettireceğidir. Anne ve babanın önemsemediği bir bebeği çocuğun önemsemesi ve sahiplenmesi beklenmemelidir. Bu sebeple zor da olsa çocuğun, bebeğin de artık ailenin bir üyesi olduğunu, anne ve babasının onu da çok sevdiğini ve anne babasını onunla paylaşması gerektiğini kabullenmesi gerekir. Bu sevgiyi ve paylaşımı en başından aşılamak çok önemlidir.
Tüm bunlara rağmen çocuk kardeş kıskançlığını hissedebilir, bu çok normaldir. Çocuğun bu kıskançlık duygusunu bastırmaması ve açığa çıkarması için ebeveyn destek olmalıdır. Resim çizerek, oyun oynayarak bir şekilde ifade etmesine alan yaratılmalıdır. Kardeş kıskançlığı gelişimsel, doğal bir duygudur. Tüm bu süreci doğru bir şekilde yönetmek ebeveyne düşmektedir.
Sağlıkla,
Uzm. Psk. Berrak Tereci
Bir Yorum Yazın
E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır. Lütfen ( * ) gerekli alanları doldurunuz.
Yorumu Gönder